2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı, Türk toplumunun güvenliği ve ekonomik istikrarı açısından dikkate değer adımlar atmayı hedefliyor. Bu bağlamda, zorunlu deprem sigortasının kapsamının genişletilmesi planları, pek çok vatandaş için önemli bir gelişme olarak görülüyor. Ülkemizin, doğal afetlerin sık yaşandığı bir coğrafyada yer aldığı düşünülürse, sigorta sisteminin geliştirilmesi ve bu sistemdeki eksikliklerin giderilmesi, halkın can güvenliği ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından kritik bir önem taşıyor. Özellikle depremler, ülkemizde sıkça yaşanan afetler arasında yer almakta ve maddi kayıpların yanı sıra çevresel tahribat da yaratabilmekte. Bu nedenle 2026 Yılı Programında, sigortanın kapsamının doğa kaynaklı afetleri kapsayacak şekilde genişletilmesi, vatandaşların her türlü doğal afete karşı daha iyi bir korunma mekanizmasına sahip olacağı anlamına geliyor.
Böyle bir değişiklik, yalnızca depremleri değil, sel, heyelan ve diğer doğal afetleri de teminat altına alarak, sigortalı konut ve işyeri sayısının 12.7 milyona ulaşması hedefini destekleyecek. Ancak bu hedefe ulaşmak için, öncelikle mevcut mevzuatın gözden geçirilmesi, yenilikler ve güncellemeler içeren düzenlemeler yapılması gerekmekte. Bunun yanı sıra, halkın bilinçlendirilmesi ve zorunlu sigortanın önemi konusunda farkındalık oluşturulması da taşıdığı önem açısından değerlendirilmeli. Sigorta primlerinin belirlenmesi, devlet desteklerinin sağlanması ve mevcut sigorta sisteminin etkinliğinin artırılması gibi konular da bu süreçte göz önünde bulundurulması gereken unsurlar arasında.”
Doğa Kaynaklı Afetlere Karşı Kapsayıcı Stratejiler Geliştirilmesi
Doğa kaynaklı afetlerin artış göstermesi, ihtiyacı daha da artırdığı gibi, sigorta sektörünün de dönüşüm geçirmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Aslında sigorta sektöründe mevcut sistem, yalnızca depremleri kapsasa da, 2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Programı ile birlikte genişletilmesi planlanan bu kapsam, çok yönlü bir koruma sağlamayı vaat ediyor. Mevzuat düzenlemeleri, sigorta şirketlerinin daha fazla riskle başa çıkabilmeleri için bir dizi yenilik içermekte. Bu durum, yalnızca sigorta şirketlerinin değil, aynı zamanda sigorta yaptıran vatandaşların da işine yarayacak bir durum oluşturacak. Yeni düzenlemeler, sigorta şirketlerinin sorumluluklarını belirleyerek, hem şeffaflık sağlayacak hem de karşılıklı güveni artıracaktır. Ayrıca, sigorta talepleri ve ödemeleri konusunda yaşanan bazı sorunlar da bu değişikliklerle birlikte ortadan kaldırılma yoluna konulacak.
Gelecekte, sigorta sektörüne ilişkin bu tür düzenlemelerin toplumun genelinde olumlu bir algı oluşturması bekleniyor. Zorunlu sigorta, sadece bireyler için değil, aynı zamanda devlet için de önemli bir güvence sağlamaktadır. Herhangi bir doğal afetten sonra devletin üstlendiği mali yük, sigorta sisteminin etkinliği ile orantılı olarak azalacaktır. Bu durum, devletin mali sağlığını korumakla kalmayacak, aynı zamanda sigorta şirketlerinin de alacaklarını hızlı bir şekilde tahsil edebilmelerini mümkün kılacaktır. Ayrıca, vatandaşların yaşadığı olumsuzluklarda, sigorta desteği ile birlikte devletin diğer sosyal yardımları da devreye girecek, bu da toplumsal dayanışmayı güçlendirecektir.
2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nın, doğal afetlere karşı daha kapsayıcı bir strateji sunması, bireylerin ve toplumun geri dönülebilir bir şekilde yeniden yapılanması açısından büyük bir umut taşıyor. Birçok vatandaş, zorunlu sigorta ile kendilerini, ailelerini ve işyerlerini daha güvence altına almış olacak. Uzun vadede, bu tür politikaların uygulanmasıyla birlikte, doğal afetlere karşı toplumda daha fazla güven ve dayanıklılık sağlanacak, ekonomik ve sosyal krizlerin azalması yardımcı olacaktır. Toplumda bu değişikliklerin etkili bir şekilde hissedilmesi için, halkın bu yeni düzenlemeler hakkında bilgilendirilmesi ve eğitilmesi gerektiği açıktır. Kamu spotları, seminerler ve bilgilendirme kampanyaları ile sigorta farkındalığı artırılabilir. Herkesin erişebileceği bilgilere ulaşmasını sağlamak, zorunlu sigorta kapsamının yaygınlaştırılması açısından belirleyici bir adım olacaktır.
